Sosyal Medya

Makale

1’nci, 2’nci, 3’üncü (?)Abdulhamîd ve ilginç tesbitler..

tarihinde yayınlandı.

Sütunumuzu iki gündür vefatının 100. Yılı münasebetiyle Sultan 2. Abdulhamîd’le ilgili konulara ayırdık. Ancak, 600 küsur yıllık bir sistemin en hassas dönemini 2-3 makaleye sığdırmanın imkânsızlığı da açıktır. 

CumhurbaÅŸkanıTayyib ErdoÄŸan ve tarihçi Prof. Ä°lber Ortaylı’nın bu konudaki görüşleri de çok önemli olduÄŸundan bu konuya biraz daha deÄŸinmek gerekti. 

Elbette, bu arada halkımızca hemen hiç bilinmeyen bir de Birinci Abdulhamîd var ki, 2’nci’den söz ederken, kısaca bu Birinci ve hattâ 3. Abdulhamîd’den de söz etmek gerekiyor. 

***

Önce, ‘2.Abdulhamîd’i anlamak’ isimli proÄŸramda Tayyib Bey’in evvelki akÅŸam söylediklerini kısaca aktaralım. Diyor ki: ‘…Birileri ısrarla bu ülkenin tarihini 1923'ten baÅŸlatmaya çalışıyor. Birileri inatla bizi köklerimizden, kadîm deÄŸerlerimizden koparmaya gayret ediyor. (…) -Ä°lber Ortaylı hocamızın ifadesi ile- dünyanın ‘son evrensel imparatoru’olarak kendi damgasını vuran Sultan Abdulhamîd ülkemizde yıllarca görmezden gelinmiÅŸ ve karalanmaya çalışılmıştır.

Bazılarının gözünde o, 33 yıllık -sözüm ona-istibdat rejiminin başıdır. Hattâ, Sultan’ın hakkını teslim edecek bir kaç tesbit bile Cumhuriyet düşmanı diye suçlanmaya yeterli görülmüştür. Sultan Abdulhamîd’e  yönelik bu baÄŸnaz bakış açısının marjinal bir kesimde hâlâ da devam ettiÄŸini görüyoruz.

Halbuki, Türkiye Cumhuriyeti, Osmanlı'nın da devamıdır. Elbette sınırlar, yönetim biçimleri, yönetime esas belgeler deÄŸiÅŸmiÅŸtir ama öz aynıdır, ruh aynıdır, hattâ devlet kurumlarının pek çoÄŸu aynıdır. Bu bakımdan Sultan Abdulhamîd'i, devletimizin son 150 yılına damgasını vuran en önemli, en vizyoner, en stratejik zihne sahip ÅŸahsiyetlerden biriolarak görüyoruz.’

***

Evet, bir asrı aÅŸkın zamandır ‘kızıl sultan’ diye suçlanan 2. Abdulhamîd hakkında Tayyib Bey’in bu sözleri bir ‘CumhurbaÅŸkanı’ olarak söylemesi çok önemli. 

Hatırlayalım ki, Ecevit, baÅŸbakanlıktan ayrıldıktan sonra, biraz tarihle meÅŸgul olunca, son PadiÅŸahVahdeddin’le ilgili olarak kemalist tarihin, kitlelerin beynini, ‘vatan haini, vatanı satan sultan’ diye yıkamasını hedefleyen yaklaşımına karşı çıkmış ve ‘Vahdeddin’in hataları olabilir, ama, asla bir vatan haini deÄŸildi..’ demiÅŸ; ama, bu sözler, eski C. BaÅŸkanı Demirel’e aktarıldığında, o, ‘Cumhûriyet rejimi bu tartışmayı henüz kaldıramaz..’ diyerek yalanın devamından yana bir tavır takınmıştı. 

***

2. Abdulhamîd konusunda tarihçi Ä°lber Ortaylı’nın görüşleri de -çok gecikmeli olsa bile-önemli.. Nitekim, aynı proÄŸramda, ‘Siyaset adamlarının birçoÄŸu için kesin ve tek renkli hüküm vermek çok zordur. BaÅŸarıları ve baÅŸarısızlığıyla Sultan II. Abdulhamîd Han devri, modern Türkiye’yi oluÅŸturan bir parçadır.’ diyen Ortaylı, 2. Abdulhamid’i,‘Avrupa devletleri arasında (…) Alman Ä°mparatorluÄŸu’nun kurnaz baÅŸbakanı ve o imparatorluÄŸun tarihindeki yegâne diplomatı olan Bismarck’la baÅŸ eden bir tek odur. Muhakkak ki dirayetli bir padiÅŸahtı. Ä°smi sadece imparatorluÄŸun içinde deÄŸil imparatorluk dışında yaÅŸayan Türk ve Müslüman halklar için de bir umut ışığı olmuÅŸtur.’ diyordu. 

*** 

Sözün sonunda, biraz da Birinci ve ÃœÃ§Ã¼ncü Abdulhamîd’den söz edelim. 

  

I.Abdulhamîd, 2. Abdulhamîd’den 102 yıl önce, Rus-Osmanlı Savaşı sırasında taht’a geçmiÅŸ ve çok ağır ÅŸartları olan ‘1774- Küçük Kaynarca AndlaÅŸması’nı imzalamak zorunda kalmış ve baÅŸta Kırım olmak üzere bir çok vatan toprağı terkedilmiÅŸti. 1788’deki ‘Rus- Osmanlı Savaşı’ da yenilgiyle sonuçlanınca, bu hassas PadiÅŸah, derin teessür içinde, bizzat kaleme aldığı bir ‘Hatt-ı Humâyun’da, ‘Bu kadar Müslüman erkek, kadın, küçük ve büyüğün kâfir elinde kalması beni mahzûn eyledi. Yâ Rabb! Sen Mâlik’ül-mülksün. Senden niyazım, ölmeden bu beldeleri tekrar Müslümanların eline geçtiÄŸini bana göster!’ diye yazmış ve o üzüntü içinde dünyaya vedâ etmiÅŸti 

*** 

Pekiy, 3. Abdulhamîd kim? 

Öyle birisi yok.. ‘100-120 yıl önceki hadiseler -zaman, mekân ve kiÅŸiler farklı olsa da-, aynı çizgide geliÅŸiyor ve Tayyib ErdoÄŸan bugün bir 3. Abdulhamîd durumundadır, direniyor..’ diyen tarihçi Prof.Ä°hsan Süreyya Sırma hocamızın bir benzetmesi o.. 

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.